Bu filmi tüm liderler ve yöneticiler izlemeli
13 NİSAN 2011
Aşağıdaki notu, bütün şirket yöneticilerinin, siyasi parti yönetici kadrolarının, kurumsallaşma yolunda gelişmek isteyen herkesin okumasında, verilen adresteki videoyu izlemesinde çok büyük yarar var…
Barcelona sadece bir futbol takımı değildir. Bir dünya görüşü, bir felsefi yaklaşımdır… Böyle bir dünya görüşünün Katalonya’dan çıkmasına şaşmamak gerekir… İnsan o bölgeyi ve takımı biraz yakından izledikten sonra aradaki bağlantıyı hemen kuruverir…
Türk Hava Yolları’ndaki iletişim çalışmalarını hayranlıkla izlediğim sevgili Serdar Öztürk’ün büyük bir olasılıkla pek çok kişiye gönderdiği e-posta mesajını burada paylaşmakta bir sakınca görmüyorum…
“Markalar sevenlerine sadece satın aldıkları saniyelere yerleştirdikleri reklam filmleriyle ulaşmamalı...” diyor Öztürk ve devam ediyor: “Onlarla heyecanlarını, arzularını, hayallerini paylaşmalı... Bu filmde biz de bunu yapmaya çalıştık.
İnandığımız ve bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz FC Barcelona ruhunu ve başarı hikâyesini, samimi bir dille, çok özel bir belgesele imza atarak sevenleriyle, sevenlerimizle paylaşmak istedik...”
Serdar Öztürk’ün sözünü ettiği 7 dakika 10 saniyelik filmde, küçük yaşta Barcelona’ya girip, orada uzun yıllar futbol oynadıktan sonra kariyerini Johan Cruyff’ün yardımcısı olarak sürdüren Carles Rexach’ın başarı öyküsü kendi sesinden anlatılıyor...
Charly olarak da anılan futbol adamı, başarının zirvesini Barcelona’nın alt yapısından yetiştirdiği olağanüstü futbolcularla sürdürüyor. Bu strateji, meyvesi kısa zamanda vermiş. Çocuk denecek yaşta seçilip yetiştirilen futbolcuların aralarında yakaladıkları dostluk ve anlayış, kulübün inşa ettiği sağlam bağlar ve güven ilişkisi, ‘Barca’ duygularının (Barsa okunuyor) onları zaferden zafere taşıması, tesadüf değil…
Baş döndürücü transfer tekliflerinin bu futbolcuları ‘tahrik’ edememesinin sağlam, derin nedenleri var… Takımın yarısını oluşturan dünya çapındaki futbolcuları büyük paraları bastırıp oradan buradan ‘devşirmeyen’ Barca; onları La Masia adını verdikleri tesislerde Charly’nin yönetiminde futbol sahnesine hazırlamış. Liste çok kabarık:
Guardiola, Puyol, Xavi, Iniesta, Valdes, Piqué, Bojan, Pedro, Busquets… Aralarına 12 yaşındayken katılan cılız çocuğu önce yardımcı hakemlerin gözü tutmamış. Ancak Charly “Onun gördüğümde iki saniye içinde ne tür bir kabiliyet olduğunu anladım ve kendisi ve babasıyla kâğıt peçeteye karalayarak o tarihi anlaşmayı imzaladım…”
O ‘cılız çocuğun adını bugün bütün dünya ezbere biliyor: Lionel Andrés Messi imiş. Bugün dünyanın en pahalı, en ahlaklı, en başarılı futbolcusu olarak kabul edilen Messi…
Bilindiği gibi Barcelona kulübü takımın formasına reklam almıyor… UNICEF’in adı yazılı göğüslerinde… Yıllardır… Barcelona bu destek için ücret almıyor, hatta bağışta da bulunuyorlarmış… Şu sıra Qatar Vakfı bastırıyormuş reklam için… Kulübün 114 yıllık geleneği bozmayı kabul edip etmeyeceği merak konusu…
Barcelona’nın sponsoru Türk Havayolları bu filmin arkasındaki destekçi marka…
Öztürk e-postasını şu cümle ile bitirmiş: “Bu film, Turkish Airlines'in dünyadaki futbol romantiklerine armağanıdır.” Sonra da link’i vermiş: www.youtube.com/watch?v=nmjVJmhJbqo.
Filmi bir futbol destanının öyküsü olarak izlerseniz yazık olur. Tam da seçimlerin arifesinde bir Akdeniz ülkesinde başarının anahtarı ile ilgili ip uçları elde etmek için okuyun… Vahşi kapitalizm içinde ‘vahşi’ olmadan, insani değerleri kaybetmeden, vahşi kapitalizmin “bastır parayı al starları, şampiyon ol anlayışının” nasıl alt edilebileceğini öğrenmek ve siyasi iletişim ve konumlama adına, kurumsal iletişim adına, bireysel iletişim adına dersler çıkarmak, paradan çok akıl ve gönülle güç elde etmeyi öğrenmek için izleyin…
Not: Ak Parti’nin de CHP’nin aday listelerini oluştururken yaptıklarını son derece doğru buldum. Tersini yapsalar, kimseye dokunmasalar, “Eski hamam eski tas!” diyeceklerdi. Çok az bir değişikliğe gitselerdi, “Bunlar eyyamcı” diye eleştireceklerdi. Bence yapılan doığrudur. AK Parti gençleşmiş ve dinamizm kazanmıştır. 2023 vizyonuna uygundur yapılan. CHP’de dinazorlar emekli edilmiştir. O da parti için hayırlıdır. Kılıçdaroğlu risk almıştır. Risk almadan, cesaret olmadan başarı olmaz. 16 Nisan Cumartesi Real Madrid – F.C. Barcelona maçı var… Yani El Clasico… Bakın kim kazanacak, eyyamcı, statükocu taraf mı, yoksa cesur olanlar mı?..
Barcelona sadece bir futbol takımı değildir. Bir dünya görüşü, bir felsefi yaklaşımdır… Böyle bir dünya görüşünün Katalonya’dan çıkmasına şaşmamak gerekir… İnsan o bölgeyi ve takımı biraz yakından izledikten sonra aradaki bağlantıyı hemen kuruverir…
Türk Hava Yolları’ndaki iletişim çalışmalarını hayranlıkla izlediğim sevgili Serdar Öztürk’ün büyük bir olasılıkla pek çok kişiye gönderdiği e-posta mesajını burada paylaşmakta bir sakınca görmüyorum…
“Markalar sevenlerine sadece satın aldıkları saniyelere yerleştirdikleri reklam filmleriyle ulaşmamalı...” diyor Öztürk ve devam ediyor: “Onlarla heyecanlarını, arzularını, hayallerini paylaşmalı... Bu filmde biz de bunu yapmaya çalıştık.
İnandığımız ve bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz FC Barcelona ruhunu ve başarı hikâyesini, samimi bir dille, çok özel bir belgesele imza atarak sevenleriyle, sevenlerimizle paylaşmak istedik...”
Serdar Öztürk’ün sözünü ettiği 7 dakika 10 saniyelik filmde, küçük yaşta Barcelona’ya girip, orada uzun yıllar futbol oynadıktan sonra kariyerini Johan Cruyff’ün yardımcısı olarak sürdüren Carles Rexach’ın başarı öyküsü kendi sesinden anlatılıyor...
Charly olarak da anılan futbol adamı, başarının zirvesini Barcelona’nın alt yapısından yetiştirdiği olağanüstü futbolcularla sürdürüyor. Bu strateji, meyvesi kısa zamanda vermiş. Çocuk denecek yaşta seçilip yetiştirilen futbolcuların aralarında yakaladıkları dostluk ve anlayış, kulübün inşa ettiği sağlam bağlar ve güven ilişkisi, ‘Barca’ duygularının (Barsa okunuyor) onları zaferden zafere taşıması, tesadüf değil…
Baş döndürücü transfer tekliflerinin bu futbolcuları ‘tahrik’ edememesinin sağlam, derin nedenleri var… Takımın yarısını oluşturan dünya çapındaki futbolcuları büyük paraları bastırıp oradan buradan ‘devşirmeyen’ Barca; onları La Masia adını verdikleri tesislerde Charly’nin yönetiminde futbol sahnesine hazırlamış. Liste çok kabarık:
Guardiola, Puyol, Xavi, Iniesta, Valdes, Piqué, Bojan, Pedro, Busquets… Aralarına 12 yaşındayken katılan cılız çocuğu önce yardımcı hakemlerin gözü tutmamış. Ancak Charly “Onun gördüğümde iki saniye içinde ne tür bir kabiliyet olduğunu anladım ve kendisi ve babasıyla kâğıt peçeteye karalayarak o tarihi anlaşmayı imzaladım…”
O ‘cılız çocuğun adını bugün bütün dünya ezbere biliyor: Lionel Andrés Messi imiş. Bugün dünyanın en pahalı, en ahlaklı, en başarılı futbolcusu olarak kabul edilen Messi…
Bilindiği gibi Barcelona kulübü takımın formasına reklam almıyor… UNICEF’in adı yazılı göğüslerinde… Yıllardır… Barcelona bu destek için ücret almıyor, hatta bağışta da bulunuyorlarmış… Şu sıra Qatar Vakfı bastırıyormuş reklam için… Kulübün 114 yıllık geleneği bozmayı kabul edip etmeyeceği merak konusu…
Barcelona’nın sponsoru Türk Havayolları bu filmin arkasındaki destekçi marka…
Öztürk e-postasını şu cümle ile bitirmiş: “Bu film, Turkish Airlines'in dünyadaki futbol romantiklerine armağanıdır.” Sonra da link’i vermiş: www.youtube.com/watch?v=nmjVJmhJbqo.
Filmi bir futbol destanının öyküsü olarak izlerseniz yazık olur. Tam da seçimlerin arifesinde bir Akdeniz ülkesinde başarının anahtarı ile ilgili ip uçları elde etmek için okuyun… Vahşi kapitalizm içinde ‘vahşi’ olmadan, insani değerleri kaybetmeden, vahşi kapitalizmin “bastır parayı al starları, şampiyon ol anlayışının” nasıl alt edilebileceğini öğrenmek ve siyasi iletişim ve konumlama adına, kurumsal iletişim adına, bireysel iletişim adına dersler çıkarmak, paradan çok akıl ve gönülle güç elde etmeyi öğrenmek için izleyin…
Not: Ak Parti’nin de CHP’nin aday listelerini oluştururken yaptıklarını son derece doğru buldum. Tersini yapsalar, kimseye dokunmasalar, “Eski hamam eski tas!” diyeceklerdi. Çok az bir değişikliğe gitselerdi, “Bunlar eyyamcı” diye eleştireceklerdi. Bence yapılan doığrudur. AK Parti gençleşmiş ve dinamizm kazanmıştır. 2023 vizyonuna uygundur yapılan. CHP’de dinazorlar emekli edilmiştir. O da parti için hayırlıdır. Kılıçdaroğlu risk almıştır. Risk almadan, cesaret olmadan başarı olmaz. 16 Nisan Cumartesi Real Madrid – F.C. Barcelona maçı var… Yani El Clasico… Bakın kim kazanacak, eyyamcı, statükocu taraf mı, yoksa cesur olanlar mı?..